12 Mart asker darbesini konu edinen romanlar Türkiye tarihinin karanlik bir dönemine taniklik eder. Estetige odaklanmayi zorlastiran toplumsal, siyasi ve tarihsel gerilimlerin etkisindeki 1970li yillarda yazilan bu romanlarda ilk göze carpan katman, devrimci muhalefet ve karsi karsiya geldigi milliyetci muhafazakar tepki olsa da, aslinda Soguk Savas ikliminde farklilasan fikir ve eylemler araciligiyla bütün bir Türkiye toplumu, iktidar meselesine iliskin bir sorgulama icin sahneye cikarilir. Erkeklik, 12 Mart romanlarinda carpici bir meseledir ve ordunun siyasete müdahalesinden daha genis bir travmayi görünür kilar. 12 Mart romanlari, erkeklikkavrayislari icerisindeki özcülük meselesini ve erkeklerin gücsüzlesme korkularini ele alir. Erkek yazarlarin da erkeklige elestirel bakabildigini görürüz ve bu Türkce edebiyatta pek sik karsilastigimiz bir durum degildir. Cimen Günay-Erkol, Yarali Erkekliklerde güce tapilan bir atmosferde, istikrarli bir erkeklik arayan ama bunun ne demek oldugunu göremeyen erkeklerle dolu 12 Mart romanlarini erkek kimliklerine getirilen yeni ve güclü bir elestiriyle ele aliyor.