20. yüzyilin en hüzünlü, en akilda kalici anlarindan biri Tüm dünyanin istirap ve korku dolu bakislari esliginde, iki kücük oglan, iki prens, annelerinin tabutunun ardindan yürüyor. Prenses Dianayi sonsuz yolculuguna ugurlarken, milyonlarca insan Prens William ve Prens Harrynin neler yasadigini, nasil hissettigini ve bundan sonrasinda hayatlarinin neye benzeyecegini merak ediyordu.Simdi Harrynin kendi hikayesini anlatma zamani geldi.Tahtin varisi Prens Williamin karsisinda kendini her zaman yedek konumunda bulan, annesini kaybetmesinden sorumlu tuttugu basinin, kendisini de sürekli kalin kafali, yaramaz, düsüncesiz ilan etmesinden bikmis, yasitlari yaptiginda hos görülecek herhangi bir hatayi kendisi yaptiginda gazetelere manset olan, aradigi mahremiyeti ona saglamasi icin 21 yasinda Britanya Ordusuna katilan, sevgisiz gecen yillarini ve Kraliyet ailesi mensuplari arasindaki soguk, mesafeli, rekabet dolu iliskilerin sebep oldugu boslugu doldurmak icin ne yapacagini bilemeyen genc bir prensYedekte Harry, ilk kez her seyi tüm ciplakligiyla anlatiyor. Yalanlari, öne cikma cabalarini, Meghanla iliskilerinde olup biteni, Buckinghamdaki entrikalari tüm gercekligiyle sayfalara döküyor. Bu ifsalarla ve iceriden bilgilerle dolu satirlari okurken Prenses Diana, II. Elizabeth, Kral Charles ve Camilla, Prens William ve Katein kameralara yansimayan yönlerini ögrenecek ve Prens Harrynin kendini nicin kafese kapatilmis bir kus gibi gördügünü anlayacaksiniz.